2008 yılında 10 gün kadar yazlıkta tatil yapabildim.
Doğumuma az zaman kala zaten problemli geçen hamilelik ve son aylarda tehlikeli dönemde varsayıldığım için farklı bir tatil maceram olmadı.
Zaten 15 Ağustos'ta da oğlum süpriz ve erken bir şekilde dünyaya geldi. :)
2009 yılında ise; yine diğer tatillerimizde olduğu gibi son anda karar verip tatile çıktık.
Bu sefer oğlumuz da bizimle olacağı için hem aile ortamı olan, hem aşırı kalabalık olmayan, temiz ve aynı zamanda bebeğimiz için uygun ortam ve ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir yer bulmamız gerekiyordu.
Yine tercih edip öncelik verdiğimiz tüm oteller uzun bir süre doluydu.
İnternetten bilmediğim, duymadığım ''alternatif otel'' diye adlandırılan bir çok otel buldum, ancak ya otelin tipinden ya da müşterilerinin yorumlarından dolayı istemedik.
Bu arada internet araştırmalarımda en çok dikkat ettiğim şey müşteri yorumlarıydı.
Gerçekten çok faydalı oldu.
En son Selçuk/Kuşadası'nda Burç Club'a uzun bir karasızlıktan sonra gitmeye karar verdik.
Aslında oğlumla tatil için pek tedirgin değildim, kışın da yine tatillerimizi ihmal etmeyip 4 aylıkken Abant tatili bile yapmıştık. :)
Artık kontrol bendeydi, oğlum 10 aylık olmuş, huyunu suyunu öğrenmiş olduğumdan çokta endişelenmedim.
(Kışın yaptığımız tatil yazılarımı sonbahar aylarında yazmayı planlıyorum. Gelecek yazılarım da ''bebekle tatil'' konusuna da değinmeyi düşünüyorum.)
Otele karar verdiğimizde rezervasyon yaptırmadan önce otel hakkında ve ihtiyaçlarımız için birkaç soru sorup neyle karşılaşacağımı bilerek gittim.
Bu sorulardan birkaçı;
* Otel havaalanına ne kadar uzaklıkta?
* Havaalanından Otelinize ulaşım hizmetleriniz var mı?
*Oteliniz hastahaneye ne ne kadar uzaklıkta?
* Otel de doktorunuz var mı?
vs.vs.vs. gibi bir çok soruyu rahatlıkla sordum ve telefonun ucundaki yetkili hiç tereddüt edip, kısa kesmeden bana her sorumu ayrıntılı birşekilde anlattı.
Haziran 2009; Selçuk/Kuşadası Burç Club;
Bu otele gidişimle ilk defa butik bir oteli ziyaret etmiş oldum.
Zaten en baştaki tereddütümüz ''butik otel'' olmasıydı.
Ama hizmetleri konusunda asla bir şikayetimiz olmadı.
Sabah uçağı ile İzmir'e oğlumla keyifli bir şekilde iniş yaptık.
Otelin belli saatlerde ücretsiz müşteri servisi vardı. Biz o saatlerin dışında havaalanına varacağımız için ve eşyalarımız da fazla olduğundan otelin özel aracının bizi karşılamasını istemiştik. (belli bir ücret karşılığında)
Havaalanından çıktığımızdan 5 dk. sonra aracımız bizi karşıladı ve otele ulaştırdı.
Otel odamız bahçe ve deniz manzaralı ama biraz küçük bir odaydı.
Küçük derken kocaman çift kişik bir yatak ve bunun dışında çocuğumuz var diye ayrı tek kişilik bir yatak daha eklemişlerdi. Bu yüzden küçük gibi gelmişti. :)
Ali Mert yürüme çabalarında olduğu için uyurken bile zapdetmek pek mümkün olmuyordu.
Biz bunu dile getirmeden bizi odaya yerleştiren görevli beşik hizmetlerinin de olduğu bilgisini verdi,
biz de tereddütte olunca kısa süre içerisinde sinekliği bile olan bir beşik kuruldu odamıza. :)
Çarşafların hepsi tertemiz ve bembeyazdı.
Temizlik konusunda şikayetimiz olmadı. Hergün düzenli olarak oda temizleniyor ve çarşaflar değiştiriliyordu.
Deniz otelin tam önünde değil.
Kumsala ulaşmak için otelin uzun bahçesinden çıkıp birkaç dakika yürümek gerekiyor.
Sahil hep tenhaydı. Biz de oğlumuzu alıp sahile indiğimizden günün belli saatleri denizde olabiliyorduk.
Örneğin; sabah saat 11, akşam üstü saat 16:30'da gibi.
Denizden o tatilde biz biraz feragat edip, sadece oğlumuz için vakit geçiriyorduk. Güneşlenmesi, ayaklarını kuma basması, deniz suyuyla oynaması önemli olduğundan hep onunla ilgilendik. :)
İlk defa o yaz alternatif tatil hizmetlerinden olan kadın-erkek ayrı havuzları işimize yaramış oldu.
Ali Mert'in uyanık olduğu saatlerde eşim havuza giderken, uyuduğu saatler de ben havuza gidiyordum.
Tek tek gidebiliyorduk çünkü yavrumuzu hırpalamadan, düzenini bozmadan dinlenmesini sağlayıp havuzların aktiviteleri ile keyifli vakit geçirebiliyorduk.
Uyandığında da hep beraber otelin kocaman ve yemyeşil bahçesinde geziyorduk ya da süslü lobisinde oturuyorduk.
Her iki havuzlarda da eğlenceli aktiviteler vardı. Hele bayanlar bölümü tam bir eğlence klübü gibiydi. :)
En çekingen insanı bile aktif edip, çok güzel bir eğlence olanağı sunan ayriyetten tüm yemek öğünlerinde ve gece anfi tiyatroda hizmetine devam eden bir animasyon grubu vardı.
Sanırım o sene ilk çalışmaya başlayan bir gruptu. Bizi çok eğlendirdi. :)
Yemekler sabah, öğle, akşam olarak açık büfeydi. Çok çeşit yoktu (bunu israfı önlemek amacıyla diye belirttiler) ama çorba,ana yemek,z.yağlılar,meyve ve tatlılar mutlaka vardı.
Çok lezzetli diyemem ama zaten yemek seçen bir insan olarak aç kalmadım. :)
Bunların dışında tüm havuzlarda sınırsız içecek, patates kızartması, hamburger, köfte, kuru pasta servis ediliyordu.
Yemek yönünden herkes memnundu yani. :)
Butik otel olduğu için aşırı kalabalık değildi. Herkes aile ve bizim gibi çocukluydu. Hiç karmaşa yaşamadık.
Otelde SPA hizmeti mevcuttu. Benim her tatillerimde mutlaka ön planda tuttuğum ve çok hoşlandığım SPA merkezini sık sık kullandım.
Düşünüyorum başka size anlatmam gereken önemli bir nokta var mı diye ama yok sanırım. :)
Memnun kaldığımız bir tatil oldu bizim için. Yavrumuz da çok mutlu mesut olarak geri döndük. :)
Gelecek tatil yazısı ; 2010 Ayvalık, Çeşme, Bodrum turu. :)
0 yorum:
Yorum Gönder