(Nedense bu yazıyı yazdığımda paragraflar birbirine girmiş ve ben yeni farkediyorum.Anlam kargaşası olmuş bazı yerlerde.Şimdi düzelttim,daha önce okumuş olanlar tekrar bakıverirlerirse çok daha iyi olur.:)
Hemen herkes alfa ve beta hidroksi asitleri duymuştur,en azından bir ürünün üzerinde okumuştur,bilmese de içinde olan bir cilt bakım ürünü kullanmıştır.Bunlar cildin üst katmanlarındaki hücrelerin arasındaki bağların koparak,hücrelerin dökülmesini ve alttaki yeni hücrelerin daha hızlı bir şekilde gelmesini sağlayan maddeler.
Normalde de cildimizde,üst katmandaki hücreler dökülüyor zaten,ama yaşlandıkça bu dökülme azalıyor.Bu ürünler sayesinde ise bu ölü tabakanın daha çabuk atılmasını sağlıyoruz,yeni hücrelerin gelmesini uyarmış oluyoruz.Alttan pembiş pembiş bebek gibi tenimiz ortaya çıkıveriyor.Böylece hücreler yenilendiği için hem yüzümüze aydınlık geliyor,yaşlılık belirtileri azalıyor, hem de sivilceli ciltlerde sivilce oluşumunda bu üst tabakanın etkisi olduğu için sivilce oluşumu azalıyor.
Şimdi kısaca bakarsak bu maddelere:
BHA(beta hidroksi asit):FDA tarafından kabul edilen bir sürü türü olduğu halde şu an kozmetikte kullanılanı salisilik asit.Bu asitler yağda çözülüyorlar,molekül olarak daha küçükler.Bu da yağlı ciltlerdeki cildin üstündeki yağ tabakasına kadar işleyip,küçüklükleri sayesinde gözeneklere kadar girip içlerini temizlemelerine yarıyor.Ayrıca antiinflamatuar özellikleri var yani örneğin bir yerde bi gözenek tıkandı,orada dolaşım hızlanır,savunma hücreleri gelir,kızarıklık,şişkinlik,ağrı olur.İşte salisilik asit bu yanıtın oluşmamasını da sağlıyor.İdeali %1-2 konsantrasyondakiler.
AHA(alfa hidroksi asitler)En çok kullanılanı glikolik asit.Bunun dışında malik asit,laktik asit,sitrik asit ve tartarik asit de var.%5-%10 evde kullanmak için ideal konsantrasyonlar ama ben bir üründe %20 gördüğümü bile hatırlıyorum.
Bir de polihidroksi asitler var.Bunlar da laktobionik asit ve glukanolakton.Neostratada ve acnecineamide ürünlerinde varlar.Molekül olarka daha büyükler,sonuçta girişkenlikleri daha az olduğundan daha az yan etkileri var,ama etkinlikleri de daha az tabi.
Bu asitlerin yan etkileri nelerdir diye soracak olursanız;yanma,kızarıklık,soyulma,pul pul dökülme yapabilirler.Bu etkilerin hafif olması normal olsa da sizi rahatsız edecek,canınızı acıtacak derecede olması,ürünün sizin için fazla konsantrasyonda olduğunu,ya kullanımı azaltmanız ya da konsantrasyonu daha düşük bir ürüne geçmeniz gerektiğini gösteriyor.
Peki kimler kullansın sorusuna geri dönersek.Çok hassas ciltliler hariç herkes kullanabilir.Kuru ciltliler de sanılanın aksine kullanabilirler çünkü kuru cildin bir sebebi de cildin üstündeki ölü tabaka,yani bu tabakanın atılımını hızlandırmak,cildin pul pul olmasını azaltır ve nemlendiricilerin cildi daha iyi nemlendirmesini de sağlar.Yağlı ve sivilceye meyilli cildi olanlar bir taşla iki kuş vurarak salislik asitli ürünleri kullanabilirler.Cildi normal,kuru,sivilcesiz olanlar ise AHA'ları kullanabilirler.
Kaç yaşından itibaren kullanalım derseniz,benim şahsi fikrim 20 yaşın altında doktor reçete etmediği sürece kullanılmamalı.Doktorlar da zaten genel olarak antibiyotik ve benzoil peroksit reçete ediyorlar.20-25 arası cildinizin cansız olduğunu düşünüyorsanız,haftada 1-2 kere %5aha gibi düşük konsantrasyonlarda kullanmak,daha sonraki yaşlarda da ya sıklığı ya da konsantrasyonu arttırmak uygun olabilir.
Bu kadar erken yaşlarda kullanmak zararlı değil mi diyecek olanlar olacaktır,ama cildi cansız görünen,kalınlaşmış kişilerde cildin görünüşünü düzelten bir ürün,ileri yaşlarda yaşlanmayı azaltan bir ürün,her yaşta sivilceleri azaltan bir ürün,güneşin hasarlarına iyi gelen bir ürün ve de hiçbir yan etkisi de yok.Uygun dozlarda kullanıldığında yanma,kuruma,kızarma da yapmıyor.E bu kadar özelliği olan bir ürünü ben şahsen cilt bakım rutinime eklemekte hiçbir sakınca görmüyorum.
Son olarak cildin altından gelen yeni doku çok taze ve güneşe çok hassas olacağından bu ürünleri kullanırken güneş kreminizi sürmeyi sakın ha ihmal etmeyin diyorum ve bitiriyorum.;)
0 yorum:
Yorum Gönder