Buraya reklam eklenecek

7 Ağustos 2011 Pazar

"Teyzesi yir onuuu!!:)"

Biz ailece yeğenim doğana kadar hiç bu kadar hakaret işitmemiştik.Aslında hiç bu kadar hakaret işitip bu kadar serinkanlı davranabileceğimizi de düşünmemiştik.Ta ki bundan 7buçuk sene önce doğan miniminnacık bi bebek büyüyüp de konuşmaya başlayıncaya kadar.İlk sözleri çok masumaneydi tabi.Aslında ilk söylediği kelime "tiyjee" oldu benim yeğenimin.:)Sonra ekmeğe "pime" derdi,çikolataya kuşika.

Aileye uzun süredir yeni üye katılmadığından bu küçük bıdık oldukça çok ilgi gördü tabii.Başta eniştemin arkadaşları ,kuzenler hatta bazen benim o ciddi görünen,ağzından kötü kelime çıkmayan babam,sözleriyle,davranışlarıyla bir güzel eğittiler bizim minik bıdığı.Bıdık 6 yaşına geldiğinde durum öyle bir hal almıştı ki anltamam,haftasonu bize kalmaya geldiğinde babama "şerefsiz,sus sen" diye bağıran bıdığa babamın verdiği tepki gülmekten kırılmak olunca,e işler de çığrından çıkınca enişte bey biraz otorite koydu ortaya ama malesef otorite bizim evin duvarlarına girince yıkıldı,telefonla etki etmez oldu.

Annemin babama tepkisi ise belki de en ilginciydi.Babama "Ne kadar büyük özlem duymuşsun biri sana hakaret etsin diye!" dediği gün çok gülmüştük gerçekten.Benim o ciddi babam bir torunun parmağında döner olmuştu.

E bıdığın istekleri hiç bitmedi,her zaman yenisi vardı.Okula başladı,kitap okumak zulum geldi,ödevler son güne kaldı,alışveriş merkezine gidildi,istediği alınmayınca yere yatıp ağlayan çocuklara itinayla gülen bana kapak oldu.Kitap okumuycaaammm diye son sesiyle ağlayan bıdık,migrosta Dan Brown'ın Melekler ve Şeytanlar kitabını kendisine almadık diye(okuycakmış!) bizi süründürdü.Ben ona bizim eve geldiğinde otorite kurma girişiminde bulunan tek insan olduğumdan beni haftasonları evde istemedi.:)

En son olarak 3 gün boyunca okulla gezip "Çocukların gözünden İstanbul" konusu altında fotolar çekecek olan bıdık benim fotoğraf makinemi aldı ki bu beni çok korkutuyor ama onu makinemi kaybederse psp sini satmakla tehtit ettiğim için dikkatli olacağını umuyorum!

Ne kadar yaramaz olursa olsun hayatımızın neşesi o bizim,herkes bu mutluluğu yaşar umarım.

4-5 yaşlarındayken Emre'yle onu gezdirmek için dışarı çıktığımızda arabaya biner binmez "Emre abi,biliyor musun benim kova-kürek takımım yok" deyişi geldi şimdi de aklıma.Ve spidermanli çantanın okul için çok çocukça olduğuna karar verip bizim evden siyah eastpak çantamı habersiz götürüşü.:)2 sene önce bisikletten düştükten sonra onu kucağıma alıp eve getirince :"Gizem teyze doğruyu söyle ölecek miyimmm" diye ağlayışı.Yere düşünce "Teyzemi çağırın o doktor olacaktııı" diye bağırışı,sonra bana kızınca yüzüme yaklaşıp bakarak "Biliyor musun,sen doktor falan değilsin,hiçbişi değilsin sen" deyişi.:)Evde ödev yapmadığım için okulunun benden daha zor olduğunu iddia edişi.Ben ev tutmak için annemlerle bu şehre gelince,cebinden 20 tl çıkarıp "Al teyze sen bununla kendine tava falan alırsın" deyişi.Ve daha niceleri...

Canım benim ne zaman bu kadar büyüdün sen,ne zaman 7 buçuk oldun,ne zaman okula gider oldun.Ne zaman "teyze ben facebookta çiftlik kurdum bana hediye yolla" diyecek kadar büyüdün:)Yirim seni bıdığımm..

0 yorum:

Yorum Gönder