Herkese merhaba,
Bu aralar pek yazamıyorum, biraz meşguliyet biraz tembellik diyeyim :)
Dün bohçam geldi. Aslında bu bohça getirme götürme işinde son derece acemiyiz annemle. Oyüzden biraz özet geçip, son haberleri de paylaşmış olurum diye yazmaya karar verdim.
Nişan bohçası adı altında hazırlanan bohçam nişanlanmamızın tam 3. ayında geldi :)) Kayınvalidem bu konuda kendiyle epey dalga geçiyor. Ama tabi ki işin şakasındayız. Zaten anlamıyorum ne ne zaman getirilir, ne alınır, ne konur, ne zaman teslim edilir falan... Nihayetinde önemli olan düşünmek. Hiç yapmayan da varmış. Hatta kayınvalidem bize siz yapmayın falan
dedi. "Ama ben iki gelinime de yaptım, yine yapmak istiyorum, seviyorum böyle şeyleri" dedi. Annem de "siz rahat rahat yapın, hiç acelesi yok" diyince bu zamana kadar gelmiş olduk. Güzel de oldu, herşey öyle özenle hazırlanmıştı ki... Tek tek resimlerini koymaya korktum inanın ki
nazar falan değer diye :) Zaten nevresim takımlarının, pikelerin, masa örtüleri vb.lerinin fotoğraflarını koymak da saçma geldi açıkçası :))
Neyse efendim, bohça hazırlanırken bir de gelin alışverişe çıkarılırmış. Giydirilirmiş baştan aşağı. İtiraf ediyorum en sevdiğim kısım buydu hehehe:)) Ama ne kadar yorucu olduğunu da eklemeliyim. Alışverişe annem, kayınvalidem, ben ve sevgili çıktık. Ne kadar kalabalık okadar gerginlik. Zira diğer gelinler de gelsin muhabbeti açılır gibi oldu da neyse ki sevgili bu konuda düşüncelerimi bildiğinden hemen duruma müdahele etti ve ucuz kurtulduk :) Alışverişte kalabalığı zaten sevmiyorum, ben tek başına kararsız bir insanken bir de etrafımda okadar insanla hepten fıttırabilme ihtimalim maksimuma çıkardı :)) Bir de böyle işlerde kırılma, gücenme vs vs olaylarına çok dikkat etmek lazım. Biriyle gidersiniz öbürü gücenir, öbürünü çağırırsınız diğeri alınır falan... Amannnn dedim kimsenin nazını çekemem, en iyisi biz bize halletmek. Nihayetinde İstinye Park'da geçirilen 8 saat sonunda benim işim de bitmiş oldu ve dün bizim eve teşrif ettiler:)
Adı bohça ama benim eşyalar birazdan paylaşacağım devasa bir el işi sandık ve aynı büyüklükte bir bavulla geldi. Unutmadan bir de kozmetik ürünlerimi koydukları orta boy bir sandığım vardı :)
İşte bu sandığım. Fotoğrafını çekmek yeni yerine koyduktan sonra aklıma geldi. Salonun ortasında bohçalar açılırken bana da "tut, göster, geri katla" görevini verdiler, o yüzden başka birşey yapamadım o an :)
Çok güzel değil mi? Ya da bilmiyorum ben böyle vintage görünümlü eşyaları çok sevdiğim için bana ayrı bir güzel geliyor :)
Aslında kayınvalidem bana önceden göstermişti sandığımı. Biz de görür görmez bayılmıştık sevgiliyle. Mutlaka evimde kullanacağım bir dekor ürünü. Üstü örtülüp köşeye atılacak birşey değil kesinlikle.
Annemle herşeyi düzenleyip, yerleştirdikten sonra sandığın içindeki durum budur.
Bavulu tamamen boşalltık zira benim odamda bavullarım var zaten, bir de ona yer yoktu ve o babamın iş yerine gitmek üzere kapı önünde bekliyor :)
Bavuldaki bazı bohçaları dolaplarımın üstüne yerleştirdik. Dolaplarımın üstü annemle benim ara ara dışarı çıkıp aldıklarımızla kısmen dolmuştu zaten, yenileri de ekleyince şuan nerdeyse hiç yer kalmadı.
Aslında ordan görüntüleri paylaşırsam durumu daha iyi açıklamış olurum :)
Kendi bavullarımın içi ve üstleri dahil heryeri kullandık :)
Şu birtanecik blender setimde yengemden hediye. Henüz küçük ev aletleri ve türevleri adına hiçbirşey almışlığımız yok. Onların alışverişi de felaket sıkıcı olur diye düşünüyorum. Ben hiç sevmem o işlerle uğraşmayı, anlamıyorum ya ondan heralde. Mesela en son tencere tava almak üzere tefale girmiştik, görevli ürünlerin özelliklerini sayarken benim tek söylediğim "of bunların hepsi aynı model, sıkıcı renkler, yok mu şöyle havalı, farklı renklerde tencere tavanız" :))) Bu tür mağazalarda benim dikkatimi hep saçma sapan şeyler çekiyor. Saçma sapan demiyeyim de, ilk etapta alınması gereken şeyler değil diyeyim. Mesela krep yapma makinesi, kuşlu kelebekli her cins dekor ürünü, bardağı çanağı, peçetesi, vazosu vs vs... Yani diyorum ki aslında bilmediğim şeylerin alışverişini annem halletse ne güzel olur. Ben zaten sinirlerini bozuyorum hehe :))
Hepsini geçtim, bir de biz bohça hazırlayacağız daha. Annem birkaç güzel şey almış kayınvalideme, ama tabi ki bizimki erkek tarafı gibi olmayacak, olmazmış zaten, öyle dediler.
Biz de artık düğüne yakın göndeririz bohçamızı :))
Ay neyse, farkettim de çenem düştü :) Benden son gelişmeler bu şekilde.
Bunun dışında düğün hazırlıklarına eylül ayında başlayacağız. Düğünü kısmetse kasımda düşünüyoruz inşallah. Yazın tek işim kilo vermek olacak yani. Ramazanda bunu nasıl başaracağımı bilmesem de eminim gideceğim diyetisyen bir çözüm bulacaktır, yani umarım bulur çünkü ben ramazanda çoooooooooooook kilo alıyorum.
Düğünle ilgili bir gelişme olursa yine yazarım. Son olarak, evlilik hazırlıkları yapan herkese Allah kolaylık versin, herşey gönlünüzce olsun inşallah.
Sevgiler
:)
0 yorum:
Yorum Gönder