Buraya reklam eklenecek

2 Ağustos 2011 Salı

Bebek Şenliği

Pazar günü tek plan vardı, o da Bebek Şenliği'ne gitmek. Gittik, mutluyuz :)

Hava çok sıcaktı ve ben eşofman giymekle hata ettim, kavruldum resmen. Sıcağa rağmen 3buçuk saat gezmişiz. Ben farketmedim, sevgili artık sonlara doğru yorulduğunu söyledi. Ama kendisine çok teşekkür etmek istiyorum, tüm standları tek tek hatta bazılarını 3er 5er kere tekrar tekrar benimle sabırla gezdiği için :)

Bebek Şenliği'nde neler yaptık, standlarda neler vardı, en çok neleri beğendik fotoğraflayamadık ama çok eğlendik, çok iyi vakit geçirdik. Ve tabiki çok beğendiğimiz cicileri almayı da ihmal etmedik, bir daha nerde göreceğiz bu kadar güzel şeyi bir arada değil mi? :)

Magnetlerim nasıl? Okadar çeşit arasında seçmek zor oldu gerçi :)

Bugga'dan broşum. Hemen takmak istiyoruumm!! :)

Sevgiliyi uzunca bir zaman gezdirme nedenim Biu factory'i aramamızdır. Tam umudu kesmiştim ki karşıma çıktı bu mükemmel bonibonlar ve onların çoooook sevimli tasarımcısı Billur. Kendisiyle tanışmak, sohbet etmek, kurabiyelerinden tatmak - gerçi ikram ettiği kurabiyeyi yemek baya bir sonra geldi aklımıza :D - ve ürünlerini birlikte kurcalamak oldukça keyifliydi :)

Ee camdan bonibonlarım nasıllar? Aslında çok daha canlı renkleri var ama flaşın azizliğine uğradılar.

Günün bombası bu oxfordlardır. Tam 3 kere Günseli Türkay standında bu oxfordlara baktım. Gittim geldim, gittim geldim derken "e hadi dene" dedi sevgili, 4. kere denemek için gittim. Aslında bu rengini değil toz pembe tonlarında olanını beğenmiştim, ama onu denediğimde istediğim gibi durmadı ön kısmı. Sonra bu rengi denedim, daha çok beğendim. Giyebilir miyim soruları dönmeye başladı, giyerim dedim, giymem dedim ama çok sevimliler, yazın bol bol giyerim dedim. Aynen okuduğunuz gibi kısa sürede çokça fikir geçti kafamdan ve 4. seferde de almadan çıktım. Çıktıktan bir iki dakika sonra fikir değiştirip "bu kadar beğendiğin birşeyi almalısın" dedim kendime ve geri dönüp aldım. Yani 5. seferde muradımıza erdik. Çünkü biliyorum pişman olacaktım!
Bu arada Koray'la tanıştık Günseli Türkay standında. Kendisine yardımları ve ilgisi için tekrar çok teşekkür ediyorum:)
Ve Günseli Türkay çok tatlı biri, herkesle tek tek ilgileniyordu.
Tabi diğer tasarımcıların da hepsi öyleydi. Çok güldük, çok güzel şeyler gördük, sohbetler ettik.

Böyle samimi bir ortamdan nasıl sıkılabilirsiniz ki? Mükemmel vakit geçirdim.

Ama eşofman giymek iyi bir seçim olmadı. Şişe şişe sular ve frozenlarla anca serinledim!
Olsun, böyle güzel bir gün geçirince sıcağı pek de umursamazsınız zaten değil mi? Sıcak bahane, bebek şenliği şahane misali...
Sevgiler
:)

0 yorum:

Yorum Gönder